4 Aralık 2015 Cuma

POLİKİNİK DİLEMMA 39. görüngü


 

Söykü:  kitaba düşen adam

 

 

giriş

yazının silindiği yerde kalbi belirmekte

kavminin kırdığı ve ezdiği bedeni

her sayfada

ve tam tepeye çıkartıldı

görmeyen kalmasın diye

parçalanmış bedeninin izleri

zamanın her parçasında saçılmış durmakta

azap ise zamanın çok ötesine geçmiş şimdi

ve bu azap kabul görerek diğerleri içinde

yön olarak sahiplenilmektedir

 

ilk

kapının açık olduğunu hissetmezsin yaşarken

oradan girenin de kim olduğunu bilemezsin

ilk anda

üstelik sana yakın duranlar en uzaktadır

çoğu zaman

her zaman çocuğun birisindir ya

 

bekleyiş

kapıyı hissetmeden yaşayan

kimden gidilir zamana

yakına en tepkisel

sen şehrin avucuna düştün

avuçları boştur çocukların

mavi gökyüzünde beyaz bir bulut

gözükür damların ardından

 

gözlem

taşkın abiler bilir türleri

sadece altını çizer ama yaşamazlar

bakkalın önünde can verirler sanrılara

tesciline girer bir rüyadır kasabın kızı

rüya kasabı sabi kamaşır

 

kınama

esriklere öykünerek kanar

gerçek hep bulanık

amaç hep kısadır

kaydı kalır diye geçer zamandan

öğrenmek ehlileşmektir yaban bilmez bunu

 

 

 

 

 

 

 

 

mazeret

akut bir dil değil ki bu benimkisi

ordan burdan kavrayabilirsin

çok da temiz sayılmaz yani

senin nerenden giderse sen de ordan git

zaten izin kalmasa da olur

sadece çocukluğuma merhamet ettiğimden

bunu bilesin

 

 

tarz

tarz her zaman aşkın bir çıkıştır

terslemeden de olmaz

kabul eden gönül gözüdür

tarzını kendinde eritir arz döker

 

 

hüznün nerende saklıdır ki

istemeden çıkar

kaygı nerene saplıdır ki

sitemi kaydeden yazı soruda kemikleşir

her cevaplar soruda gizlidir

 

 

 

 

 

 

 

altıeylülikibinaltı                                               dilemma

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

söykü:

sokak tapınakları2 :

1 yeşil tapınak:
tuz yazının düştüğü yerde tuz
yazının üzerine geldin
teninin düştüğü yerde acı
teninin düştüğü yerde renk
acının üzerine geldin
gelme
birinci kural:
acının üzerine gelme
ikinci kural:
acının üzerinde dur
üçüncü kural:
kurallara uy



 

 

 

 

 

 

 

 


2 kırmızı tapınak:
ardından bakıldı
denize açıldın
su yazının düştüğü yerde su
yazının üzerinde yüzdün
elinin düştüğü yerde çizgi
elinin düştüğü yerde renk
resmin üzerine geldin
gel
birinci kural:
resmin üzerinde dur
ikinci kural:
resmine uzaktan da bak

 

 

 

üçeylülikibinaltı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

şarkı

 

 

kimen takılar

sel akar

şan bozalır

kam akar

 

sim gerer

ölesim geler

 

beyaz rakılar

el satar

tüfenk tozalır

san akar

 

im gerer

gidesim geler

 

ayaz akılar

şen bakar

kem bozalır

şan akar

 

 

 

 

yirmidörtocakikibinon

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

tiz sokak azizi

 

 

ellerimde kıvranan solucanlar

gibi yağıyor yağmur

bu şehirde sokaklarda

kıvranan insanlar

düzen düzmece süren

zaman tersten seyredilen fil imge

kısa döngüsel hayatlarda

 

 

yirmidörtocakikibinon

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

görünmeyen aziz

 

göz ucunda renk yanlış harf basılı

bakışında karardı ifrit

ağacın kucağında yosunlu yatar

söz akıtır göz boyatır temsil buna dayanır

ama bu yeterli değil

ağaca bak taşa bak

gördüklerin ne bilebilir misin

taşın yanında bir başka taş

o kadar mı-

sralar yaz toprak at üzerine

kapatılan ne-

rede duruyor bilebilir misin

 

 

onbeşşubatikibinon

 

 

 

 

 

 

 

 

sırra ermiş

 

tesellisi neresinde diye durma

mış

tersinden açıp çık

ılmaz

dediler ama zor değil ya

ardından gözükmekte her şeyin izi

şarkının bile tersi var

adrese giden kedi gibi

 

yirmibeşekimikibinon

 

 

 

 

ev içi

 

sona demledi düştü uyku

sandalye sızmadı kapıdan

sadece sarhoş bir ışık dışarıdan

paslı ve yaslı ağaca sokak lambasından

 

sona demledi ürperdi uyku

soba sarı kara yandı geceye

hecelenmiş dalgaların denizden

sesleri ardında bırakılmış

 

sona demledi sakındı uyku

sakin ahşap çıtırdadı zamana

bir ışık bir ışık daha tavana

raflarda kıstırılmış tabaklar

 

sona demledi durdu uyku

kapış kapıştı iğneler kuytu kutu

tenekesi ya pas ya rüyalı

bir saksı torağa kokulu gene geç

 

sona demledi sustu uyku

ağaran güneş zambakta titreyen

korku asıl asılmış bahçesine diyen

fotoğrafı duvarda yansıyan

 

 

onbirocakikibinonbir

 

 

 

 

 

 

 

39. görüngü açıklamaları:

 

bu görüngünün onbirocakikibinonbir’de bittiğine karar verildi

pd görüngülerinin nadiren de olsa gözüktüğü Halep pasajında Beyoğlu sineması fuayesindeki pentimento artık yok

bu görüngüde de diğerlerinde olduğu gibi her zaman belirtildiği üz’re büyük usta Jorge Luis Borges’e hep ustam olarak kabul ettiğim Albrecht Dürer’e onların büyük ruhlarına bize bıraktıkları eşsiz değerlere sonsuz teşekkürlerle naçizane adanmıştır

ayrıca siyah kalem ustayı da bu görüngüde anmak lazım

 

 

 


bu görüngüde dinlenebilir:

 

1 vandergraaf / firebrand 

 

2 Led Zepplin / Kashmir

 

3 Pink Floyd / Stairway to Heaven

 

4 Supertramp / Dreamer

 

Hiç yorum yok: