et ve kan ile gerilmiş bir ağdır
ortasında içorganlarım
gözlerim dişlerim
ışıklarıyla
parlamakta
parmaklarımdan
rüzgâr çanları
soluğu kesik başım
beni yakalamak için gerilmiş
bu ağda
gecenin kısrağı
sessiz gökyüzüne saplanmışçasına kayalıklar
üzerinde
karanlık kalenin kalın duvarlarında
kötü ruhun
masum haykırışları
ürkütücü büyüklükteki
bakır rengi kanatlı at heykeli
ki rüyalarda sanrılara
ve kâbuslara
ve pencerelerimizi ölü böcekler
ve heycanlarımızı
ağaçların mor gölgeleri süsler
kötü ruh bir kez daha haykırmakta
masumca
alev alev yanmakta
olan nehirden
onsekizhaziranbindkuzyüzdoksandört
bonn bon boon bonn drabatja moge re
drabatja-d mon boonoooo
kara büyü
şafaktan da ötede kara bir nehir
saf aşktan tam ötede kara bir yılan
gibi zehir
ve şehir
forr evırr end e dey
hıyanet ve gıybet
el el macik kemik
şevvâl end rebi’ül-evvell
bir perçemlik saç s zehir
iblisin alacakaranlıktaki ejderhaları
kaplasın ateş kaplanları
yek dü dubara sameh kaf
kef keyf gecenin karanlık kısrakları
birer mızrak gibi
ıbant obscuri sola sub nocte per umbram
boynuzlu tan tanrının buyruğunda
kediler ve geceler girsin hırçın ruhlara
sulara
birekimbindokuzyüzdoksandört
son şirk
güya bir akasya olsa
kalbim kalbinde solsa
şevkât olur dikenleri
güya şeytan kaderini kaybetmiş olsa
tanrı da unutuş olur
yirmibirtemmuzbindokuzyüzdoksanbeş
Düş, bir oyun yazarıdır
zırhtan rüzgâr üzerindeki tiyatrosunda
gölgelere güzel giysiler giydirir.
Luis de Gongora y Argole
(1561-1627) İspanyol şair
inkubus
ölüm karanlık çehresiyle
bakarak
siyah kadifelerde soluyordu
gökyüzünde güneş kıvranarak
ve bütün eski yaralarıma bir kargı
gibi saplandı
katı kaskatı bir yağmur yağıyor
bir cenin gibi hissediyorum
çırpınan debelenen
yağmurun gürültüsü sarmış her yanı
kargışlanmış yeşil kanatlı
bir melek gibi düşüyorum
onyedihaziranbindokuzyüzdoksandört
goliath
geçen zamanda dökülmekte
yaşlı bir çınarın
buruşmuş yaprakları denli
pullarım sönmekte
gözlerimdeki sarı ışık
öldürüp de yaşlı pis bir sürüngeni
oturmuştum volkanların üstündeki
bu yüce tahta
elimde acımasız baltamla
çok yıl önce
şimdi davut isminde
bir çocuk
göz koymuş
elinde ince parlak kılıcıyla
ama o toy
bilmez
ölüm her zaman daha gençtir
onsekizhaziranbindokuzyüzdoksandört
açıklamalar:
*bu görüngü ikinci çoğaltım olarak 21 mart 1998’de belirmiştir
*bu görüngüde o tarihlerde yer alan birçok metin elden geçirilip tekrar yazılmış olup bazı metinler çıkarılmıştır
*o tarihte açıklamalarda yer alan karakter kekelemekten başka birşey olmayabilir’i buraya tekrar yazmak gerektiğini düşündüm
polikinikdilemma@hotmail.com
polikinikdilemma@yahoo.co.uk
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder